Gençlerin popüler tercihleri arasında The Last Of Us Part I oyunun görebilmek mümkündür. Bu oyun sıradan bir oyun olmayıp salgın sonrası hayatta kalmayı konu almaktadır. Günümüz dünyasının pandemi sürecini yaşaması durumu da bu tür içerikteki oyunlara yönelmeyi arttırmıştır. Gençler artık vurdulu kırdılı oyunlardan ziyade kaçış temalı oyunları tercih etmektedirler.
Bu oyun; tüm dünyayı etkisi altında bırakan ve de hastalığa bulaşanları birkaç saat gibi kısa bir zaman dilimi içerisinde diğer sağlıklı insanlara saldıran birer yaratıklara dönüştüren oldukça güçlü salgın bir hastalığın başlamasından yirmi yıl sonrasını konu almaktadır. The Last Of Us Part 1 oyununun geçtiği yıl ise 2033 yılını temsil etmektedir. Tüm dünyayı etkisi altına alan salgın hastalık, adeta kişileri zombiye, yürüyen canavarlara dönüştürmektedir. Hastalık sebebi ile medeniyetlerin büyük ölçüde mahvolup ve de birtakım farklı gruplar hâlinde yaşamak zorunda olmaları hikayenin temelini oluşturmaktadır. Bu insanlar hayatta kalıp yaşam mücadelesini kazanabilmeleri için, birbirlerine destek olup her türlü zorluğun ve tehlikenin de üstesinden gelebilmeleri gerekmektedir. Bu amacı ile oyun, oyuncularına oldukça heyecanlı ve sürükleyici zaman yaşatabilmektedir.
The Last Of Us Part I Oyunun Hikayesi
Kıyamet sonrasında Amerika Birleşik Devletleri’nde geçen bu oyun, orta yaşlarda bulunan erkek karakter Joel’un, salgın hastalığa karşı bağışıklığı olan Ellie’yi kurtarmaya çalışmasını konu almaktadır. Joel, Ellie’yi askeri karantina bölgesinden kaçırarak Ateşböcekleri isminde olan ayrılıkçı bir gruba ulaştırma çabası sırasında karşılaştıkları deneyimleri sunmaktadır. Oyunun büyük bir kısmında Joel karakteri, oyuncular tarafından kontrol edilmekte olup karşılaşılan tüm zorlukların üstesinden gelinmeye çalışılır.
The Last Of Us Part 1 oyunda üçüncü şahıs görünümü kullanılmış olup aksiyon ve macera ve de ayrıcahayatta kalma ve korku türü temsil edilmektedir. The Last of Us‘ta yer alan oyuncular Joel karakterinin kontrolünü sağlamaya çalışırken, Ellie ise oyunun hemen hemen büyük bir kısmında yapay zeka tarafından kontrol edilmeye çalışılır. Oyunda karakterlerin sadece salgın hastalığa yakalanmış kişilerden kaçmamaktadırlar. Oyun boyunca salgın hastalıklı birçok insanın yanı sıra salgın hastalığa yakalanmamış olduğu hâlde her iki gruba da düşman olan insanlara karşı zorlu bir mücadele verilmektedir. Oyunun zorlayan ve çelişkili yanlarından biri de budur.
Bu mücadele sırasında çeşitli birçok güçlü silahlar ve patlayıcılar gibi uzak mesafeli olan ekipmanlar ile savaşmaya ek olarak yakın dövüş teknikleri ve saklanma tekniklerini de içermiş olan The Last of Us‘ta, belirlenen herhangi bir zaman diliminde ve de oyundaki herhangi bir nesnenin arkasına veya kenarına saklanarak oyundaki düşmanlardan gizlenmek mümkün olmaktadır. Oyunda oyuncuların zorlanmaması adına oyun geliştiricileri tarafından “Dinamik Gizlilik” ismi verilen oldukça önemli bir özellik sayesinde oyuncunun düşmanlar ile olan ani karşılaşma durumlarında birden fazla yararlı ve geçerli strateji ve teknik geliştirebilmesi ve de düşmanların geliştirilen bu strateji ve tekniklere göre farklı tepkiler vermesi sağlanmıştır.
The Last Of Us Part 1 oyununda mevcut olan “Güçlerin Dengesi” isimli yeni ve gelişmiş bir yapay zekâ sistemi sayesinde yapay zekâ tarafınca kontrol edilmiş olan düşmanların herhangi bir çatışma durumunda daha da gerçekçi tepkiler vermesi ayarlanmıştır. Bu sayede düşmanlar siper almakta olup, ihtiyaç duymaları durumunda ise yardım çağırmaktadırlar. Ayrıca Joel’un mermisinin bitmesi durumunda, dikkatinin tam olarak başka yöne kayması durumu ya da başka düşmanları tarafından saldırıya uğraması durumu gibi oldukça zayıf ve güçsüz anlarında saldırıya geçebilmektedir.